Aylıktan Kesme Cezası

İdare D.Gen.Kur. 2011/826 E. , 2014/2025 K.
ÖĞRETİM ÜYESİ,
AYLIKTAN KESME CEZASI,
İTİRAZ SÜRECİNİN SONUCU BEKLENMEDEN AÇILAN DAVA,
İNCELENMEKSİZİN REDDİ,
KARAR VERİLMEYE YER OLMADIĞI

“İçtihat Metni”Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığınca hazırlanmıştır. İzinsiz olarak kopyalanması ve dağıtılması hukuki sorumluluk gerektirir.

Özeti : Öğretim üyesi olan davacıya verilen aylıktan kesme cezasına karşı yapılan itiraz başvurusunun, söz konusu cezaya karşı dava açıldığı tarih itibarıyla sonuçlandırılmamış olması nedeniyle, cezanın kesinleştiğinden ve hukuki etkisinin başladığından söz edilemeyeceği; bu nedenle, itiraz sürecinin sonucu beklenmeden açılan davanın incelenmeksizin reddi gerekirken, itiraz başvurusunun dava devam ederken kabul edilerek cezanın kaldırıldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı yolunda hüküm kurulmasında hukuki isabet bulunmadığı hakkında.

Temyiz Eden (Davalı) : Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü

Vekili : Av. …

Diğer Davalı : Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı

Vekili : Av. ….

Karşı Taraf (Davacı) : …

Vekili : Av. …

İstemin Özeti : Danıştay Sekizinci Dairesinin 15/12/2010 günlü, E:2009/7229, K:2010/6876 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması, davalılardan Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü tarafından istenilmektedir.

Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi : Burçin Güngör

Düşüncesi : Davacının, kendisine verilen aylık kesimi cezasına karşı idareye yaptığı itirazın sonuçlanmasını beklemeden açtığı davanın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekirken, itiraz sonucunda idarece bu cezanın kaldırıldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde hukuki isabet bulunmadığından, davalı Rektörlüğün temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bu kısmının bozulması gerektiği; diğer taraftan, davalı Rektörlükçe, Daire kararı, aleyhlerine harca hükmedilmesi yönünden de temyiz edilmekte ise de, bozma kararı üzerine Dairece yeniden karar verileceğinden, bu kısımla ilgili hüküm kurulmasına olanak bulunmadığı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:

Dava; üniversite öğretim üyesi olan davacıya 1/30 oranında aylıktan kesme cezası verilmesine ilişkin Rektörlük işleminin ve bu işlemin dayanağı olan Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 6/c, 8.,15.,17., ve 47. maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.

Danıştay Sekizinci Dairesinin 15/12/2010 günlü, E:2009/7229, K:2010/6876 sayılı kararıyla; dava konusu Yönetmeliğin, dayanağı yasal düzenlemelere uygun olarak çıkarıldığı ve normlar hiyerarşisine aykırılık içermediği; davanın, davacının aylıktan kesme cezasıyla cezalandırılmasına ilişkin işleme ilişkin kısmına gelince; söz konusu aylıktan kesme cezasına, bu cezanın tebliği üzerine 14/04/2009 günlü dilekçeyle itiraz edildiği, Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın 20/07/2009 günlü kararıyla, soruşturma sırasında savunma hakkının yeterince tanınmadığı gerekçesiyle itirazın usul yönünden kabul edilerek cezanın kaldırıldığı; bu durumda, davanın, itirazen kaldırılması nedeniyle hukuken uygulanması mümkün olmayan disiplin cezasına yönelik kısmı hakkında karar verilmesine yer bulunmadığı gerekçesiyle, dava konusu Yönetmeliğin 6/c, 8, 15, 17 ve 47. maddeleri yönünden davanın reddine, disiplin cezası yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Davalı idarelerden Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü, Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın, davanın reddine hükmedilmesi ve idareleri aleyhine harca hükmedilmemesi gerektiği iddiasıyla, karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kısmının ve idareleri aleyhine harca hükmedilmesine ilişkin kısmının hukuka aykırı olduğunu öne sürmekte ve temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.

Dosyanın incelenmesinden; dava konusu aylık kesimi cezasının davacıya 07/04/2009 tarihinde tebliği üzerine, davacının 14/04/2009 günlü dilekçesiyle bu cezaya itiraz ettiği; itiraz dilekçesinin soruşturma dosyasıyla birlikte Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na gönderildiğinin davalı Rektörlüğün 30/04/2009 günlü yazısıyla davacıya bildirildiği; bu yazının davacıya 04/05/2009 tarihinde tebliği üzerine, davacının 28/05/2009 tarihinde bu davayı açarak, aylık kesimi cezasının ve Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin muhtelif maddelerinin iptali isteminde bulunduğu; dava dilekçesinin, Yönetmelik maddeleriyle ilgili terditli istemde bulunulduğundan 2577 sayılı Kanun’un 3. maddesine uygun olmadığı gerekçesiyle reddedildiği; dilekçe ret kararının 20/07/2009 tarihinde tebliği üzerine 07/08/2009 tarihinde yenilediği dava dilekçesiyle, dilekçe ret sebeplerini düzelterek, aylıktan kesme cezasının ve bu işlemin dayanağı olan Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 6/c, 8.,15.,17. ve 47. maddelerinin iptali isteminde bulunduğu; bu arada davacının cezaya yönelik itirazının davalı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın 20/07/2009 günlü, 4795 sayılı kararıyla, savunma hakkının etkin kullandırılmadığı gerekçesiyle kabul edilerek, cezanın kaldırıldığı ve bunun davacıya 24/08/2009 tarihinde tebliğ edildiği; bunun üzerine, davalı Rektörlüğün, yaptığı soruşturma sonucunda 08/02/2010 günlü, 1883 sayılı işlemiyle kınama cezası verdiği; bu cezanın, davacının açtığı dava sonucunda, Danıştay Sekizinci Dairesinin 26/10/2011 günlü, E:2010/7836, K:2011/5163 sayılı kararıyla iptal edildiği anlaşılmaktadır.

Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin “İtiraz” başlıklı 47. maddesinde, disiplin amirleri ve disiplin kurulları tarafından verilen disiplin cezalarına karşı itirazın bir üst disiplin amirine veya disiplin kurullarına yapılabileceği; bu yönetmelikte yer alan disiplin cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabileceği; “İtiraz süresi ve yapılacak işlem” başlıklı 48. maddesinde ise, disiplin amirleri ve disiplin kurulları tarafından verilen disiplin cezalarına karşı yapılacak itirazlarda sürenin kararın ilgiliye tebliğ tarihinden itibaren 7 gün olduğu, bu süre içinde itiraz edilmeyen disiplin cezalarının kesinleşeceği; itiraz halinde, itiraz mercilerinin kararı gözden geçirerek verilen cezayı aynen kabul edebilecekleri gibi cezayı hafifletebilecekleri veya tamamen kaldırabilecekleri; itiraz mercilerinin itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren 30 gün içinde kararlarını vermek zorunda oldukları ve kaldırılan cezaların sicilden silineceği kurala bağlanmıştır.

Görüldüğü üzere, söz konusu mevzuatta, disiplin cezasına karşı ihtiyari olarak itiraz müessesesi öngörülmüş olup, dava açılmadan önce bu yolun tercih edilmesi durumunda, itiraz merciince bu cezanın “aynen kabul edilmesi”, “hafifletilmesi” veya “tamamen kaldırılması” kararları verilebilecek, ilgiliye de bu itirazın sonucunda nihai şekline bürünecek olan ceza uygulanacaktır.

Uyuşmazlıkta, davacı, aylık kesimi cezasına karşı itiraz yoluna başvurmuş, ancak bu itirazının incelenmek üzere Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’na gönderildiği kendisine bildirilmiş olmasına rağmen, itirazının sonuçlanmasını beklemeden dava açma yoluna gitmiştir. Dava devam ederken, itirazı kabul edilerek, savunma hakkının etkin kullandırılmadığı gerekçesiyle cezası kaldırılmış, sonrasında soruşturma yapılarak 08/02/2010 günlü, 1883 sayılı işlemle kınama cezası verilmiştir.

Bu durumda, davacı tarafından itiraz yoluna başvurulmuş olması nedeniyle nihai şeklini almamış olan aylık kesimi cezasının, dava yoluna başvurulduğu tarih itibarıyla kesinleştiğinden ve hukuki etkisinin başladığından söz edilemeyeceği gibi, bu aşamada yargı merciince incelenmesinde hukuki bir yarar da bulunmadığı, nitekim sonrasında davacının itirazının kabul edilmesi sonucu kaldırılan aylık kesimi cezasının yürütülebilir olma özelliğini yitirdiği anlaşıldığından, itiraz sürecinin sonucu beklenmeden açılan davanın incelenmeksizin reddi gerekirken, sonrasında cezanın kaldırıldığından bahisle karar verilmesine yer olmadığı yolunda hüküm kurulmasında hukuki isabet bulunmamaktadır.

Diğer taraftan, davalı Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü tarafından, idarelerinin 2547 sayılı Kanun’un 56/b maddesi ve 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 13/j maddesi uyarınca harçtan muaf olmaları nedeniyle, aleyhlerine harca hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğu ileri sürülmekte ise de, bozma kararı üzerine Dairece yeniden karar verileceğinden, bu kısımla ilgili hüküm kurulmasına olanak bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle; davalılardan Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü’nin temyiz isteminin kabulüne, Danıştay Sekizinci Dairesinin 15/12/2010 günlü, E:2009/7229, K:2010/6876 sayılı kararının bozulmasına, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2014 gününde, oybirliği ile karar verildi.