Uçakla Seyahatte Ruhsatlı Silah Taşıma Rehberi: Prosedürler, Güncel Ücretler ve Hukuki Muafiyetler
Kamu Güvenliği ve Mülkiyet Hakkı Dengesi
Uçakla seyahatte ruhsatlı silah taşıma işlemi, sivil havacılık faaliyetlerinin doğası gereği, güvenlik ve mevzuat yönünden en sıkı kurallara tabi konuların başında gelmektedir. Havacılık güvenliği, ulusal ve uluslararası normlar uyarınca hiçbir esnekliğe yer verilmeyen, mutlak bir zorunluluktur. Bu durum, yolcunun 6136 sayılı Kanun ve ilgili yönetmelikler çerçevesinde edindiği mülkiyet hakkı (ruhsatlı silah) ile kamu düzeni ve uçuş emniyetinin korunması arasında hassas bir denge kurulmasını zorunlu kılar.
Pek çok ruhsat hamili yolcu, bu sürecin nasıl işlediğini, hangi belgelerin gerektiğini (özellikle bulundurma ve taşıma ruhsatları arasındaki farkları), ne kadar ücret ödeneceğini ve kimlerin bu ücretten muaf tutulduğunu tam olarak bilememektedir. Havayolu işletmelerinin ve havalimanı otoritelerinin farklı uygulamalarının önüne geçmek ve uygulama birliği sağlamak amacıyla, T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM) tarafından yayımlanan “Havayolu ile Seyahat Eden Yolcuların Ruhsatlı Silahlarının Taşınması Hakkında Genelge” (GM-2025/2), bu alandaki temel hukuki dayanağı oluşturmaktadır.
-
Temel İlke ve Mutlak Yasak: Kabinde Silah Bulundurulamaz
Havacılık güvenliği bakımından müzakereye açık olmayan, değişmez ve amir kural şudur: Ruhsatlı dahi olsa, geçerliliği ne olursa olsun, hiçbir yolcu ateşli silahını, mühimmatını veya bunların parçalarını uçak kabinine (yolcu salonuna) alamaz.
Bu kural, yalnızca ulusal mevzuatın değil, aynı zamanda Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) ve Avrupa Sivil Havacılık Konferansı (ECAC) gibi uluslararası otoritelerin belirlediği güvenlik standartlarının da zorunlu bir sonucudur. Silahlar, yalnızca uçağın kargo bölümünde (hold), yolcu erişiminin fiziken mümkün olmadığı kilitli bölmelerde, güvenli şekilde ambalajlanmış biçimde ve aşağıda detaylandırılan idari prosedürlere harfiyen uyularak taşınabilir.
-
Havalimanında Silah Teslim Süreci: Adım Adım İdari İşleyiş ve Sorumluluk Zinciri
Genelge’nin 5. maddesi, sürecin ayrıntılı adımlarını ve sorumluluk paylaşımını açıkça düzenlemiştir. Süreç, yolcunun silahını devletin (Emniyet) gözetimine teslim etmesiyle başlar ve varış noktasında yine devlet gözetiminde teslim almasıyla sona erer.
a) Başvuru, Teşhis ve Teyit (Silah Teslim Masası)
Yolcu, havalimanına giriş yaptıktan sonra, bagaj ve bilet işlemleri (check-in) için kontuara gitmeden önce, doğrudan terminalde bulunan “Silah Teslim Masası” (Emniyet Birimi) noktasına başvurmakla yükümlüdür.
Burada görevli polis memuru, yolcunun sunduğu belgeleri titizlikle inceler:
- Hüviyet Teyidi: Yolcunun kimlik belgesi (T.C. Kimlik Kartı, Pasaport) ile uçuş bileti (PNR kodu) karşılaştırılır.
- Ruhsat Kontrolü: Silahın geçerli ruhsatı (Taşıma veya Bulundurma) fiziken ibraz edilir.
- Kritik Not: Eğer ruhsat “Bulundurma” statüsünde ise, yolcunun ayrıca ikamet ettiği yerin Mülki Amirliği’nden (Valilik/Kaymakamlık) aldığı “Silah Nakil Belgesi”ni ibraz etmesi zorunludur. Nakil belgesi olmayan bulundurma ruhsatlı silahlar, uçağa kesinlikle kabul edilmez ve bu durum 6136 sayılı Kanun’a muhalefet teşkil eder.
b) Tutanak Tanzimi ve Zimmet Devri
Bilgilerin doğruluğu teyit edildikten sonra, sürecin en önemli hukuki belgesi olan “Silah Teslim Tutanağı” (veya “Silah ve Mühimmat Teslim Tesellüm Tutanağı”) tanzim edilir. Bu tutanak, en az üç nüsha hâlinde hazırlanır ve hem görevli memur hem de yolcu (silah hamili) tarafından imzalanır.
- Bu imza ile yolcu, silahın mülkiyetinin kendisinde olduğunu beyan eder ve silahı geçici olarak (uçuş süresince) Emniyet ve havayolu sorumluluğuna “zimmetler”.
- Tutanak nüshalarından biri yolcuda kalır. Bu belge, varış noktasında silahı geri almak için kullanılacak yasal kanıt niteliğindedir. Diğer nüshalar Emniyet biriminde ve havayolu yetkilisinde kalır.
c) Mühimmatın Ayrıştırılması ve Güvenli Muhafaza
Uçuş güvenliği, silahın “operasyonel” (ateşlemeye hazır) olmamasını gerektirir. Bu nedenle:
- Görevli memur gözetiminde, yolcu tarafından silahın şarjörü boşaltılır.
- Silahın fişek yatağının (namlu) boş olduğu fiziken kontrol edilir.
- Tüm fişekler (mühimmat), silahtan tamamen ayrı bir poşete veya kutuya konulur.
- Silah, boş ve emniyet mekanizması kapalı (kilitli) durumda olmalıdır.
Uluslararası IATA kuralları gereği (ve havayollarının bu kurala atıf yapan iç prosedürleri uyarınca), yolcu başına taşınabilecek mühimmat genellikle brüt 5 kg (yaklaşık 11 lbs) ile sınırlandırılmıştır ve mühimmatın dökme halde değil, orijinal kutusunda veya mermileri birbirinden ayıran korunaklı bir kutuda olması şarttır.
d) Kontrollü Nakil ve Uçağa Yükleme
Silah ve ayrıştırılmış mühimmat, yetkili yer hizmetleri veya özel güvenlik personeli refakatinde, “güvenli gözetim zinciri” kuralına uygun olarak uçağa nakledilir. Silah, diğer yolcu bagajlarının bulunduğu genel kargo bölümüne atılmaz. Uçakla Seyahatte Ruhsatlı Silah Taşıma özel bir işlem olup uçağın kargo bölümünde bulunan, kilitli ve yolcu erişimine (veya uçuş ekibinin erişimine) kapalı özel bir bölmede (genellikle metal bir kasa veya özel güvenlikli bir konteyner) muhafaza edilir.
e) Varış Prosedürü ve İade
Uçuş tamamlandığında, silah “bagaj bandına” verilmez. Aynı güvenli gözetim zinciri ile uçağın kargo bölümünden alınarak varış havalimanındaki Emniyet birimine (Silah Teslim Noktası) getirilir.
Yolcu, bagajını aldıktan sonra bu noktaya başvurur. Kimliğini, ruhsatını ve gidiş terminalinde aldığı Tutanak nüshasını ibraz eder. Görevli memur, belgeleri ve silahın seri numarasını teyit ettikten sonra, bir “iade tutanağı” (veya teslim tutanağının ilgili bölümünü) imzalatarak silahı ve ayrı paketlenmiş mühimmatı yolcuya teslim eder. Bu imza ile havayolunun ve Emniyetin zimmet sorumluluğu hukuken sona ermiş (ibrâ edilmiş) olur.
-
Ücretlendirme: Keyfiliğin Önlenmesi ve Tavan Ücret Esası
Geçmişte havayollarının Uçakla Seyahatte Ruhsatlı Silah Taşıma için farklı ve yüksek bedeller talep etmesi, yolcu mağduriyetlerine yol açmaktaydı. SHGM Genelgesi’nin 6. maddesi, bu konuda “hizmet bedeli” adı altında net bir düzenleme getirmiş ve keyfi fiyatlandırmayı engellemiştir.
- 2025 Yılı Tavan Ücreti: Genelge uyarınca, 2025 yılı için belirlenen tavan ücret, silah başına azami 200 TL’dir (İki Yüz Türk Lirası).
- Havayollarının Yetkisi: Havayolları bu hizmet için ücret almak zorunda değildir (ücretsiz sunabilirler) veya tavan ücretin altında bir bedel belirleyebilirler (örn. 150-180 TL). Ancak hiçbir koşulda 200 TL’nin üzerine çıkamazlar.
- Güncelleme Metodu: Bu tavan ücret sabit değildir. Her takvim yılı başında, bir önceki yılın Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) oranında artırılarak SHGM tarafından güncellenir ve havayollarına tebliğ edilir.
-
Ücret Muafiyetleri: Kimler Silah Taşıma Bedeli Ödemez?
Genelge’nin 7. maddesi, görevlerinin ifası gereği silah taşıma zorunluluğu bulunan veya belirli bir statüye haiz kamu görevlilerinin, bu hizmetten ücretsiz yararlanabileceğini hükme bağlamıştır.
Aşağıda sayılan ve geçerli kurumsal kimlik kartını ibraz eden kişiler, tek silahla sınırlı olmak kaydıyla silah taşıma hizmet bedeli ödemezler:
- VIP salonlarını kullanan (CIP listesindeki) VIP yolcular
- Türk Silahlı Kuvvetleri personeli (Subay, astsubay, uzman erbaş/er)
- Emniyet Genel Müdürlüğü kadrolarında görevli Emniyet Hizmetleri Sınıfı personeli (Polis, Komiser, Müdür vb.) ve Bekçiler
- Jandarma Genel Komutanlığı personeli
- Sahil Güvenlik Komutanlığı personeli
- Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) mensupları
- Hâkim ve savcılar (Adli ve İdari Yargı)
- Gümrük Muhafaza memurları
- Orman Muhafaza memurları
- Belediye Zabıta personeli (kadrolu ve silah taşıma yetkisine haiz olanlar)
- Geçici veya kalıcı güvenlik korucuları
Bu muafiyet, yalnızca görevi gereği taşınan tek bir silah (zati veya demirbaş) için geçerlidir. Muafiyete tabi bir personelin, bu silahına ek olarak şahsi ikinci bir silahı (örn. av tüfeği, sportif amaçlı tabanca) taşıması durumunda, ikinci silah için belirlenen ücretin ödenmesi gerekir.
-
Hukuki Dayanak ve Sorumluluk Perspektifi
Uçakla Seyahatte Ruhsatlı Silah Taşıma işlemine ilişkin tüm usul ve esaslar, hiyerarşik bir mevzuat bütününe dayanmaktadır:
- 2920 sayılı Türk Sivil Havacılık Kanunu
- 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun ve ilgili Yönetmeliği
- 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanun (Havalimanı güvenliği)
- SHGM tarafından yayımlanan “Havayolu ile Seyahat Eden Yolcuların Ruhsatlı Silahlarının Taşınması Hakkında Genelge” (GM-2025/2)
Bu düzenlemeler, bir yanda yolcunun Anayasal mülkiyet hakkını korumayı, diğer yanda ise yüzlerce yolcunun can güvenliğini ve mutlak uçuş emniyetini temin etmeyi hedefler. Uçakla Seyahatte Ruhsatlı Silah Taşıma süreci boyunca yaşanabilecek herhangi bir aksaklık (silahın kaybolması, hasar görmesi, usulsüz teslimi vb.) hem idari hem de cezai sorumluluk doğuracağından, tüm aşamalar görevliler tarafından titizlikle kayıt altına alınır.
-
Pratik Tavsiyeler ve Yolcu Yükümlülükleri
- Zaman Yönetimi: Silah teslim prosedürleri, normal check-in işleminden daha uzun sürmektedir. Uçuştan en az 60 dakika önce teslim masasında olmak tavsiye edilse de, İstanbul (IST), Sabiha Gökçen (SAW), Ankara (ESB), Antalya (AYT) gibi yoğun havalimanları için en az 90-120 dakika önce başvurulması, işlemlerin (tutanak, ödeme, nakil) rahatlıkla tamamlanmasını sağlar.
- Ruhsat Geçerliliği: Ruhsatın geçerlilik süresi ve ad-soyad eşleşmesi mutlaka kontrol edilmelidir. Süresi dolmuş belgelerle işlem yapılamaz.
- Bulundurma Ruhsatı Uyarısı: Tekrar vurgulamak gerekirse, “Bulundurma” ruhsatı sahipleri, Mülki Amirlikten alınmış (ve seyahat tarihlerini kapsayan) “Silah Nakil Belgesi” olmadan seyahat edemezler.
- Havayolu Politikası: SHGM tavan ücreti ve temel kuralları belirlese de, havayolları (THY, Pegasus, Anadolujet, Sunexpress vb.) mühimmatın ambalajlanması veya kabul prosedürleri hakkında ek iç düzenlemelere sahip olabilir. Her uçuş öncesi ilgili havayolunun internet sitesindeki “Silah Taşıma” bölümü incelenmelidir.
Devlet Gözetiminde Hukuki Bir Emanet Süreci
Uçakla ruhsatlı silah taşıma, basit bir bagaj teslim işlemi değil; kapsamlı bir güvenlik prosedürü ve mer’i mevzuata dayalı, devlet gözetiminde yürütülen idari bir denetim sürecidir. Sürecin özü, silahın yolcudan “emanet” alınarak, operasyonel kabiliyeti ortadan kaldırılmış (mühimmattan ayrılmış) halde, güvenli ve kontrollü bir zincirle nakledilmesini sağlamaktır.
Yolcunun, silahını havalimanı emniyet birimine teslim etmesiyle başlayan idari süreç, varış noktasında yine polis gözetiminde silahı teslim almasıyla tamamlanır. Hizmet bedeli devlet otoritesi (SHGM) tarafından belirlenen tavan ücretle sınırlandırılmış, görevleri gereği silah taşıyan kamu personeli ise bu bedelden muaf tutularak adil bir sistem tesis edilmiştir. Bu çerçevede, ruhsatlı silah hamillerinin, hem kendi mülkiyet haklarının sorunsuz işlemesi hem de genel uçuş emniyeti açısından, anılan düzenlemelere titizlikle uymaları hukuki bir zorunluluktur.
Profesyonel Destek Almanın Önemi
Hukuki uyuşmazlıklar, teknik bilgi ve yargı pratiği gerektirir. Hangi ilkenin uygulanacağı, olayın hangi kapsamda değerlendirileceği ve hangi mahkemede dava açılacağı gibi konular titizlikle analiz edilmelidir.
Çetin & Barut Hukuk Bürosu olarak; idari davalar, tam yargı davaları, devlet tazminat davaları ve idarenin kusursuz sorumluluğu kapsamında açılacak tüm tazminat taleplerinde müvekkillerimize profesyonel hukuki destek sunuyoruz. Bizimle iletişime geçerek sürecinizin doğru yönetilmesini sağlayabilir, hak kaybı yaşamadan zararın tazmini için gerekli adımları atabilirsiniz.
-Av. Ahmet DAŞDEMİR