KURGAN ve Sahte Belgeyle Mücadele Stratejisi Nedir?

Kuruluş Gözetimli Analiz Sistemi yani kısaca KURGAN ve Sahte Belgeyle Mücadele Stratejisi Nedir?

Türkiye Cumhuriyeti’nde mali disiplin ve kayıt dışı ekonomiyle mücadele, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın en öncelikli gündem maddelerinden biridir. Bu bağlamda, Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı (VDK) tarafından geliştirilen Kuruluş Gözetimli Analiz Sistemi yani kısaca KURGAN, vergi denetimi tarihinde bir dönüm noktasını, yani 1 Ekim 2025 tarihini işaret etmektedir. KURGAN, uzun yıllardır kamu zararına, kayıt dışılığa ve haksız rekabete yol açan Sahte veya Muhteviyatı İtibarıyla Yanıltıcı Belge (SBK) veyahut daha çok kullanılan adıyla Sahte Fatura sorununa karşı, yapay zekâ ve büyük veri analitiği destekli, çok katmanlı, teknoloji ve hukuk odaklı yeni bir stratejinin teknolojik omurgasını oluşturmaktadır.

Geleneksel vergi denetim sistemi, genellikle tarh zamanaşımının sonuna yaklaşmış dönemlere odaklanmakta ve olay gerçekleştikten yıllar sonra harekete geçmekteydi. Bu durum, hem Sahte Belge kullananların tespitini zorlaştırmakta hem de Vergi Müfettişleri üzerindeki iş yükünü artırmaktaydı. KURGAN sistemi ise, bu yapısal sorunu çözmek için denetimi işlem anına (cari denetime) taşıyan, proaktif bir erken uyarı ve risk analiz platformu olarak tasarlanmıştır. Bu reform, reaktif bir cezalandırma modelinden, proaktif bir risk yönetimi ve uyum teşvik modeline geçişi temsil eder.

I. Hukuki ve Felsefi Temeller: Suç Organizasyonuna Odaklanma

KURGAN’ın arkasındaki strateji, sadece teknik bir yenilik değil, aynı zamanda Sahte Belge Kullanma ile mücadeleyi organize suçlarla mücadele seviyesine taşıyan güçlü bir hukuki ve felsefi dönüşümdür.

  •  OECD İlkeleri, VUK 140/A ve Öncül Suç Tanımı

VDK’nın yeni iş felsefesi, OECD’nin Vergi Suçlarıyla Mücadelede On Global İlkesini temel almaktadır. Bu felsefenin ana hedefi, SBK tedarik zincirinin kök sorununu oluşturan düzenleyici mükelleflere ve onların ardındaki organize suç örgütlerine ulaşmaktır.

Bu mücadelede hukuki zemini güçlendirmek amacıyla, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’na (VUK) 140/A maddesinin eklenmesi öngörülmektedir. Bu düzenleme ile, Vergi Usul Kanunu’nun 359. Maddesinde sayılan kaçakçılık suçlarının bir suç organizasyonu dahilinde işlendiğine dair makul şüphe oluşması durumunda, olağan vergi incelemesi süreçleri ile vergi suçu soruşturması birbirinden ayrılacaktır.

Bu ayrım sayesinde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK)‘ndaki iletişimin tespiti, teknik araçlarla izleme, gizli soruşturmacı gibi adli tedbirlerin kullanılabilmesinin önü açılacak ve gerçek faillere ulaşılması kolaylaşacaktır. Ayrıca, uluslararası alanda uyumlu bir adım olarak, sahte belge düzenleme fiilinin kara paranın aklanmasına yönelik mevzuat içerisinde “öncül suç” olarak ele alınması, müsadere (el koyma), dondurma gibi ekonomik tedbirlerin uygulanarak suç gelirlerinin kaynağının kesilmesi hedeflenmektedir.

  • Kast Unsurunda Değişim

Yeni stratejinin en kritik hukuki değişimi, Sahte Belge kullanımındaki kast unsurunun değerlendirilmesinde yaşanmaktadır. Kabul edilen temel ilke, “bilerek kullanmanın esas, bilmeden kullanmanın istisna olduğu” yaklaşımıdır. Bu durum, 306 Sıra No’lu VUK Genel Tebliğinin yürürlükte kalmasına rağmen, mükelleflerin “bilmeden kullanma” yani “kastın olmadığı” savunusunun ancak somut, objektif delillerle ispatlanması zorunluluğunu getirmektedir. Bu durum VDK’nin elini güçlendirerek yapılacak olan savunmaların daha sağlam bir zemine dayandırılması gereğine yol açacaktır.

Keza bu hususa ilişkin olarak mükellef haklarını koruma ve müfettiş kanaatini objektifleştirme adına, 18.04.2025 tarihli SMYİB Kullanma ve 160/A İncelemelerine Yönelik Genelge yayımlanmıştır. Bu genelge, kast unsurunun belirlenmesinde kullanılacak 13 adet objektif kriteri (Atıf, Sevkiyat, Ödeme, Depolama Yeri Kriterleri vb.) belirleyerek, yargı kararlarında sıkça eleştirilen sübjektif değerlendirme ve eksik araştırma sorununu gidermeyi amaçlamaktadır. KURGAN sistemi ile de bu kriterlere uygun bir inceleme yapılmaya çalışılmaktadır.

  • Teminat ve Güvence Uygulamaları

VUK m.359 kapsamındaki kaçakçılık fiilleri sonucunda vergi alacağının tehlikeye girdiği kanaati oluşursa, müfettişlerin mükelleften teminat isteme yetkisi bulunmaktadır. Bu yetkinin adil ve nesnel bir biçimde uygulanabilmesi için, Teminat Değerlendirme Sistemi adlı bir yazılım altyapısı geliştirilmiştir. Sistem, risk skorlamasına dayalı objektif kriterlerle çalışarak kamu alacağının güvence altına alınmasını sağlarken, masum mükelleflerin keyfî uygulamalarla karşılaşmasının önüne geçecektir. KURGAN sistemi bu yönüyle mükelleflerin korunması adına bir başka önlem almış gibi gözükmektedir.

II. KURGAN’ın Teknolojik Mimarisi: Büyük Veri ve Yapay Zekâ

KURGAN, Hazine ve Maliye Bakanlığı Bilgi Teknolojileri Genel Müdürlüğü’nün büyük veri platformu ile entegre bir şekilde çalışarak, “sıfırıncı gün mantığına” göre tasarlanmış merkezi bir vergisel risk analiz sistemidir.

  • Kapsamlı Veri Entegrasyonu

KURGAN, sadece VDK’nın iç verilerini değil, aynı zamanda mali sistemdeki neredeyse tüm elektronik hareketleri birleştirerek daha gerçekçi bir sonuca ulaşacaktır:

  • E-Belge ve Beyan Verileri: e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv, e-İrsaliye, Defter-Beyan Sistemi ve tüm vergi beyannameleri.
  • Finansal Veriler: Tüm bankacılık işlemleri, hesap hareketleri, Kredi Kayıt Bürosu (KKB) risk verileri ve MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) bildirileri.
  • Kamu Veri Kaynakları: SGK prim ve istihdam kayıtları, Gümrük işlem kayıtları, Tapu ve Kadastro bilgileri, Ticaret Sicil Gazetesi ve e-Devlet uygulamaları.
  • Operasyonel ve Alternatif Veriler: Enerji tüketim kayıtları, sosyal medya analizleri, coğrafi bilgi sistemleri ve ticari platform işlem kayıtları.

    Risk Analiz Algoritmaları ve İşlem Gözetimi

Sistem, topladığı milyarlarca veriyi makine öğrenmesi algoritmalarıyla işleyerek işlemlere risk puanı atar. KURGAN’ın temel görevi, işlemlerin gerçeklikten uzak olması veya miktar/mahiyet itibarıyla doğru durumu yansıtmaması gibi işlem risklerini ölçmektir. Analiz mekanizmaları şunları içerir:

  1. Finansal Uyumsuzluk Analizleri: Mükelleflerin beyan ettikleri gelirler ile banka hesaplarındaki para girişlerini karşılaştırarak yüksek korelasyon dışı durumları (gizli kazançlar) tespit eder.
  2. Operasyonel Anomali Tespiti: Bir imalat işletmesinin enerji tüketimi ile beyan edilen üretim/satış miktarı arasındaki tutarsızlıkları veya bir perakende işletmesinin stok devir hızı ile sektör ortalamasından sapmasını analiz eder.
  3. Fatura-Bilanço Uyumsuzluğu: Alınan hizmet faturalarının maliyetlere yansıtılmaması veya kesilen faturaların gelir tablosunda yer almaması gibi muhasebe hilelerini kontrol eder.
  4. İlişki Ağı Analizi (VİS Desteği): Vergi İstihbarat Sistemi (VİS)‘nin çıktıları KURGAN’a girdi sağlar. VİS, geçmişte sahtecilikle temas eden kişi, kurum ve olay örüntülerini grafik veritabanları üzerinden analiz ederek suç ağlarını haritalandırır. KURGAN, bu haritalar üzerinden riskli ticari ortaklıkları ve dairesel işlem şemalarını hızla tespit eder.

    Sinyalleme ve Erken Müdahale Mekanizması

KURGAN, sadece tespit etmekle kalmaz, aynı zamanda bir erken uyarı (sinyalleme) sistemidir. Riskli bulunan işlemler için mükelleflere VUK m.148 uyarınca “Bilgi İsteme Yazıları” (KURGAN Yazıları) gönderilir. Bu yazılar, bir inceleme başlatma emri değil, Sahte Belgeyle Mücadele Gözetim Programı dahilinde mükellefe kendi pozisyonunu değerlendirme ve düzeltme fırsatı tanıyan bir bildirimdir. Bu uygulamada en çok karşımıza çıkacak ve mükellefleri belki de ilk aşamada en çok korkutacak kısım olacaktır.

Mükellef, bu yazı üzerine işlemini gözden geçirerek, gerekirse pişmanlık hükümleriyle düzeltme beyannamesi verme veya riskin hatalı olduğunu düşündüğü takdirde somut belgelerle açıklama yapma hakkına sahiptir. Açıklamanın yeterli bulunması durumunda dosya kapatılırken, aksi takdirde mükellef incelemeye sevk edilir. Yazılan metnin açıklayıcı ve somut delillere dayanması gerekmektedir. Bu kısmı en az hasarla atlatmanın yolu profesyonel destek almaktan geçmektedir

III. KURGAN’ın Devreye Girmesi ile Denetim Metodolojisinin Dönüşümü ve Kurumsal Yapı

KURGAN’ın devreye girmesi, VDK’nın denetim akışını ve organizasyonel yapısını da çeviklik ve verimlilik odaklı olarak değiştirmiştir.

  • Akış Değişimi ve Çevik Ekipler

KURGAN sistemi stratejisi ile denetim süreci, artık “düzenleyiciden kullanıcıya” değil, KURGAN ve cari denetimlerin katkısıyla “öncelikle cari kullanıcılardan başlayarak cari düzenleyiciye” doğru kurgulanmıştır. Bir başka deyimle uygulamada sürekli karşımıza çıkan karşıt inceleme yönteminin yanı sıra KURGAN sistemi ile doğrudan en alt seviyedeki kullanıcıdan düzenleyiciye gidilebilecek bir sistem öngörülmüştür.

Yani sahte belgeyi kullanan tarafın erken tespitiyle zincirin yukarı doğru çözülmesini sağlamakta ve suç örgütlerinin zaman aşımı avantajını ortadan kaldırmaktadır.

Sistemin tespit ettiği yüksek riskli durumlarda, çevik denetim ekipleri kısa sürede işyerinde fiili tespitlerde bulunarak anlık müdahale kabiliyetini artırmaktadır.

  • Otomasyon ve Karar Destek Sistemleri

VDK, KURGAN’ın katkısıyla süreçleri hızlandırmak ve müfettişlere karar desteği sağlamak amacıyla iki önemli dijital aracı kullanıma sunmuştur:

  1. Rapor Otomasyonu: Rapor Otomasyon Projesi ile inceleme raporlarının önemli bir kısmı makineye yazdırılarak raporlama süresi kısaltılmakta ve denetim kalitesi artırılmaktadır. Bu şekilde vergi müfettişlerinin yükü azaltılarak halihazırda olan sayı sorununun da bir nebze önüne geçilmeye çalışılmıştır.
  2. Teminat Değerlendirme Sistemi: VUK 359. maddesi kapsamındaki fiillerde teminat isteme yetkisini, objektif risk skorlamasına bağlayan bu sistem, uygulamada karşımıza çıkan en büyük sorunlardan biri olan müfettiş kanaatlerini standartlaştırarak keyfîliği önlemektedir.
  • Risk Sınıflandırma ve Müdahale Modeli

KURGAN, analiz sonuçlarına göre mükellefleri dört ana risk kategorisinde sınıflandırır: Düşük, Orta, Yüksek ve Kritik Risk Grupları. Kritik risk grubunda yer alan (organize kaçakçılık şüphesi bulunan) mükellefler için özel adli prosedürler devreye girerken, Orta Risk Grubu için elektronik uyarı bildirimleri, farkındalık eğitimleri ve ön değerlendirme raporları gibi önleyici tedbirler uygulanmaktadır. Bu model, idarenin kaynaklarını en yüksek riskli alana yönlendirerek zamandan tasarruf sağlamasına yol açacaktır.

KURGAN’ın Devreye Girmesi ile Kültürel Dönüşüm ve Dijital Uyum Zorunluluğu

KURGAN sistemi, yalnızca teknik ve hukuki bir dönüşüm değil, aynı zamanda vergi uyumu kültüründe bir değişimi de hedeflemektedir. Bu sebeple VDK; yargı, kolluk (Emniyet, Jandarma), MASAK, GİB, TÜRMOB ve TOBB gibi tüm paydaşlarla koordinasyon içinde çalışarak, mücadelenin çok paydaşlı bir yapıya oturmasını sağlamakta ve “aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemekten ziyade kültürü değiştirmeyi” amaçlamaktadır.

Mükellefler açısından KURGAN’ın anlamı şudur:

  1. Tam Dijitalizasyon: Tüm mali süreçlerin (e-fatura, e-defter, stok, banka) tam dijitalizasyonu ve bu kayıtların her an incelemeye hazır olması zorunludur.
  2. Sürekli Gözetim: Vergi mükellefi, artık pasif bir denetim nesnesi değil; kendi riskini izleyen, aktif bir uyum aktörüdür.
  3. Kusursuz Kayıt Düzeni: KURGAN yazısı almak, mükellefin iç kontrollerini sıkılaştırması ve ticari işlemlerinin ekonomik gerçeklikle uyumlu olduğunu her an kanıtlama zorunluluğunu beraberinde getirmektedir.

KURGAN, bir cezalandırma aracı olmaktan çok, kayıt dışı ekonomiyle mücadelede dijital dönüşümün ne kadar etkili olabileceğini gösteren, şeffaf ve kurallara uygun iş yapan mükellefler için daha adil bir rekabet ortamı yaratmayı hedefleyen, vergi hukukumuzdaki en kapsamlı reform hamlelerinden biridir.

Profesyonel Destek Almanın Önemi

Kusursuz sorumluluk davaları, teknik bilgi ve yargı pratiği gerektirir. Hangi ilkenin uygulanacağı, olayın hangi kapsamda değerlendirileceği ve hangi mahkemede dava açılacağı gibi konular titizlikle analiz edilmelidir.

Çetin & Barut Hukuk Bürosu olarak; idari davalartam yargı davalarıdevlet tazminat davaları ve idarenin kusursuz sorumluluğu kapsamında açılacak tüm tazminat taleplerinde müvekkillerimize profesyonel hukuki destek sunuyoruz. Bizimle iletişime geçerek sürecinizin doğru yönetilmesini sağlayabilir, hak kaybı yaşamadan zararın tazmini için gerekli adımları atabilirsiniz.

-Av. Ahmet DAŞDEMİR